Aileler ve Hatalar

Ailelerin çocuk yetiştirme sürecindeki hataları

Ebeveynlerin kıyas yapmak yerine çocukların ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışıp çocuğa uygun ortamı yaratması, çocuğun özgüven gelişimine katkı sağlar. Onaylanan ve yeteneklerini geliştirme şansını yakalayan çocuk ailesiyle ve çevresiyle olumlu bir ilişki kurar ve mutlu olur.

Anne baba olmak insanın yaşamını önemli ölçüde değiştiren, keyifli ve bir o kadar da zor bir deneyimdir. Büyüme sürecinde onun gelişim basamaklarını çıkışını, ilgilerini, ihtiyaçlarını izleyen anne baba onunla birlikte adeta yeniden büyür ve değişir. Tüm ebeveynler bu süreçte çocuklarıyla ilişkide en doğru şekilde davranmak isterler fakat zaman zaman farkında olmadan hatalar yaparlar. Çocuk yetiştirme konusunda toplumdaki yanlış kanılar da ebeveynler üzerinde baskı yaratmakta, bu da çocukla iletişimi etkisiz kılmakta ve çocukla ilişkiyi bir güç mücadelesine dönüştürmektedir. Bu durum uzun vadede, hem çocukla ilişkiyi hem de çocuğun gelişimini olumsuz etkilemektedir.

Çocuklarla ilişkide yapılan en önemli hatalar

Uzun öğütler vermek

Araştırmalar insanın belirli miktarda bilgiyi aklında tutabildiğini göstermektedir. Bir seferde kısa süreli hafızada tek bir fikri ya da 4 birim bilgiyi tutabilir. Özellikle istenmeyen bir davranışla karşılaştıklarında ebeveynler, çocuklara çok uzun açıklamalar yapar, uzun uzun öğütler verirler. Uzun açıklamalar genellikle birden fazla fikri içerdiği için çocuğun zihnini karıştırır ve bu karışıklık bir süre sonra çocuğun ebeveyni duymazdan gelmesine neden olur. Dinlenmediğini hisseden ebeveyn ise daha çok öfkelenir. Bunun sonucunda bir kısır döngünün içine girmek kaçınılmazdır. Unutulmamalıdır ki, çocuklar için en iyi bilgi sade, kısa ve anlaşılır olandır.

Kusur bulmak veya birden çok uyarı vermek

Günlük yaşamın karmaşasında ebeveynler hem işle hem evle hem de çocuklarla ilgili sorumluluklarını takip etmekte zorlanabilir. Özellikle çok yoğun zamanlarda, çocukların kendi sorumluluklarını yerine getirmemesi ebeveyni kızdırır. Örneğin; anne ya da baba defalarca söylemesine rağmen çocuk ödevini tamamlamamış ya da okula gitmek için zamanında hazırlanmamış olabilir. Bu durumda en sık yapılan hata çocuğu eleştirmek veya sürekli uyarmaktır. Bu tutum ebeveyn için de çocuk için de oldukça yorucudur. Bunun yerine sorumluluğu çocuğa bırakmak (tamamlamadığı ödev için öğretmenine kendisinin açıklama yapmasına veya zamanında hazır olmadığı için okula geç kalmasına izin vermek) daha doğru bir yaklaşımdır. Aksi takdirde; sürekli eleştiriye maruz kalan çocuk tüm bu olumsuzlukları içselleştirerek olumsuz bir benlik algısı geliştirecek ve sorumluluk almakta zorlanacaktır.

Uyumlu olmasını sağlamak için suçlama veya utandırma

Çocuklar dış dünyadan (çevreden) yola çıkarak benliklerini oluştururlar. Dolayısıyla ilk çevre olan ebeveynin çocuğa verdiği mesajlar çok önemlidir. Odasını toplamama, ödevlerini yapmama vb. durumlarda çocuğu bencil, sorumsuz vb. kelimelerle suçlamak sık karşılaşılan bir durumdur. Sıklıkla olumsuz mesajlara maruz kalan çocuk kendini değersiz vesuçlu hisseder ve benliğini böyle şekillendirir. Çocuklar olgunlaştıkça empati kurmayı başarabilirler. Bu yüzden kendilerinden beklenenleri yapmadıklarında, ebeveynin tam olarak ne hissettiğini anlamayabilirler. Günlük hayatta birçok sorumluluğun baskısı altında olan anne ve babalar için de her zaman sakin kalmak oldukça zordur. Böyle durumlarda kontrolü kaybetmeden önce derin bir nefes alarak biraz sakinleşmek ve kendi duygularına odaklanmak daha iyi olacaktır.

Dinlememek

Hepimiz çocuklarımıza, insanlara karşı saygılı olmayı öğretmek isteriz. Özellikle okul öncesi dönemindeki çocuklara bu tarz değerlerin öğretilmesi zordur. Onlar için en iyi öğrenme yolu model almaktır. Bu dönemde çocuk, ilişki içinde ebeveynlerini model alarak öğrenir. Ebeveyn etkili iletişim becerilerini de çocuğa bu yolla öğretebilir. Günlük işlerden dolayı yorgun ve zihni karışık olan ebeveyn için dikkatli ve özenli dinleme çok zor olabilir. Böyle zamanlarda “şu anda seni dinlemek benim için biraz zor, çünkü bitirmem gereken bir iş var. Ama on dakika sonra konuşabiliriz” denilebilir. Ertelemek, gönülsüzce ya da kızgın bir şekilde dinlemekten çok daha iyidir.

Kıyaslamak

Anne babalar çocukları motive etmek için; diğer çocuklarla, özellikle kardeşleriyle kıyaslarlar. Bu tutum, diğer çocuğun daha değerli olduğu mesajını verir ve çocuklar arasında kırgınlık yaratır. Böyle bir tutumun özgüven gelişimine de katkısı yoktur. Unutmayalım; her çocuk tektir, özeldir. Kendine özgü farklılıkları vardır. Bireysel farklılıklar unutulup kıyaslama yapıldığında empati kurmak zorlaşır. Anlaşılmadığını, farklılıklarının onaylanmadığını hisseden çocuk stresaltındadır ve öfkelenir. Ebeveynlerin kıyas yapmak yerine çocukların ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışıp çocuğa uygun ortam yaratması, çocuğun özgüven gelişimine katkı sağlar. Onaylanan ve yeteneklerini geliştirme şansını yakalayan çocuk ailesiyle ve çevresiyle olumlu bir ilişki kurar ve mutlu olur.