Ergenlik Dönemindeki Erkek Çocuk

Ergenlik Dönemindeki Oğluma Nasıl Davranmalıyım?

Anne Babalar İçin Öneriler

Ergenlik dönemindeki oğlunuza nasıl ebeveynlik yapacağınız konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?

Oğlunuzla konuşmaya çalışıyor ve birkaç dakika içinde kendinizi boş bakışları takip eden bir gürültünün içinde mi buluyorsunuz?

Siz oğlunuzla zaman geçirme planları yaparken o kankalarıyla mı takılıyor?

Gece eve dönüş saatleri sorun oluyor mu? Oğlunuzun araba sürmeye merakı sizi endişelendiriyor mu?

Ergenlik; oğlunuzun hayatının birçok alanında büyük değişimler yaşadığı ve kendisine bir kimlik inşa etmeye çalıştığı zorlu bir dönemdir. Bu dönemde oğlunuz fazlasıyla hassas, kaba, öfkeli, kırılgan ve huysuz olabilir, dengesiz davranabilir ve eskisi kadar konuşkan olmayabilir. Oğlunuzdan bir şey yapmasını istediğinizde muhtemelen öfkeli bir yüzle karşılaşıyor olabilirsiniz. Oğlunuz riskli davranışlara yönelmiş olabilir. Oğlunuz duygularını ve düşüncelerini sizinle eskisi kadar paylaşmıyor olabilir. Bazen oğlunuzun size saygısızlık yaptığını düşünüyor olabilirsiniz. Oğlunuz alkol ve madde deniyor olabilir, yeni ve tehlikeli hobilere merak salmış olabilir.

Ergenlik dönemindeki gençlerin; beyin gelişimiyle birlikte onları yeni bir şeyler denemeye istekli hale getiren nöral bağlantılar stimule edilir. Bazen tüm bunlar size hiç geçmeyecek gibi gelse de emin olun, bunların büyük bir kısmı hormonal değişimlerle alakalı ve muhtemelen geçecek.

Oğlunuzun vücudundaki testosteron akışı ve onun siz ebeveynlerinden ayrışma ihtiyacı ilginç bir tablo meydana getiriyor olabilir. Oğlunuzun zaman zaman sizin sınırlarınızı ve sabrınızı zorladığına eminiz ama unutmayın ne yaparsa yapsın o sizin çocuğunuz ve o artık kabul etmese de size hala ihtiyacı var. Şimdi derin bir nefes alın ve oğlu ergenlik döneminde olan ebeveynler için derlediğimiz önerilere bir göz atın:

Değişimi fark edin ve kabullenin.

Oğlunuzun vücudu ve hayatı değişiyor; bunu sakın görmezden gelmeyin. Bir zamanlar raftaki oyuncağına uzanamadığı için sizin yardımınızı bekleyen küçük erkek çocuğu muhtemelen artık epey uzun bir genç ve tıraş olmaya başladı, hatta belki de romantik ilişkilere yelken açtı. Oğlunuz büyürken ve kendini büyümüş hissederken, sizin ona büyümemiş gibi davranmanız aranızda gerginliğe yol açabilir. Küçük oğlunuzun büyüdüğünü, değiştiğini görmek ve bu durumu kabullenmek kolay olmayabilir ama kabullenmek zorundasınız.

Oğlunuzla konuşun.

Oğlunuzla konuşuyor musunuz? Konuşmalısınız. Ergen bir erkekle konuşabilmenin ilk kuralı onu dinleyebilmektir. Oğlunuzu dinleyin. Oğlunuzun kendi hislerini ve düşüncelerini sizinle paylaşabileceği bir alan açın. Oğlunuzdaki bazı değişikliklerden, onun artan bağımsızlığından, bu bağımsızlığı kullanma biçiminden ve aranızda geçenlerden rahatsız oluyorsanız bu durumu onunla paylaşın. Bazı şeyler -özellikle de oğlunuzun riskli davranışlara yönelimi- sizi endişelendiriyor olabilir; nelerin sizi nasıl ve neden endişelendirdiğini ona anlatın.

Diğer erkeklerin de benzer şeyler yaşadığını oğlunuza hatırlatın.

Oğlunuz hayatındaki değişimlere ayak uydurmaya çalışırken bazen kendini ergenlik döneminden geçen tek kişi gibi hissedebilir. Başka kimse onun yaşadığı değişiklikleri yaşamıyor, onun gibi hissetmiyor, onunla benzer şeyler hakkında öfkelenmiyor, onun kadar heyecanlanmıyor ya da onun kadar sevmiyor gibi geliyor olabilir. Oysa muhtemelen benzer senaryolar dünyanın her yerinde uzun zamandan beri yaşanıyor. Yaşıtı erkeklerin kendisiyle benzer bir dönemden geçtiklerini ve benzer değişimlerle sorunları yaşadıklarını oğlunuza açıklayın. Oğlunuz yalnız olmadığını bildiğinde kendini biraz rahatlamış hissedecektir.

Oğlunuza ahkâm kesmeyin ve onun yanında olun.

Oğlunuzun ihtiyaç duyacağı en son şey yargılanmak ve kendisine ahkâm kesilmesidir. Bir yetişkin için şu an önemsiz ya da saçma gözüken bir şeyin ergenlik dönemindeki oğlunuz için büyük bir önem taşıyabileceğini unutmayın. Oğlunuzu anlamaya çalışın. Bir zamanlar sözünüzü dinleyen çocuğunuz şimdi sizi hiç dinlemiyormuş gibi görünebilir, ergen erkeklerin dünyasına hoş geldiniz! Kendi kontrolünü ortaya koymaya çalışan oğlunuzu bir şeyler yapmaya zorlamak yerine onu teşvik edin. Emin olun, yaptığı bazı şeylerin yanlış olduğunu oğlunuz da biliyordur.

Oğlunuza model olun.

Karşınızda alkollü içki içen birisi size bunu içmemeniz gerektiğini söylese tepkiniz ne olurdu?

Ya da kendi öfkesini kontrol edemeyip sevdiklerinin kalbini kıran birisi size sakin olmanızı söyleseydi?

Pek de hoş karşılamazdınız herhalde, öyle değil mi?

Oğlunuzu bir şeylere teşvik etmeye çalışırken, onu bir şeyler hakkında uyarırken kendinizi de gözden geçirin. Eğer siz kendiniz yapmanızın iyi olacağı şeyleri yapmıyorsanız oğlunuzun sizin tavsiyelerinize uymaması beklenebilir. Diğer insanlara yaklaşımınızla, görünüşünüzle, sağlığınıza gösterdiğiniz özenle ve etik değerlerinizle oğlunuza örnek olun, onun için bir rol model oluşturun. Bu dönemde babanın çocuğa rehberliğini sunması ve tecrübelerini paylaşması oldukça yararlıdır.

Oğlunuza belirli sınırlar içinde özgürlük tanıyın.

Oğlunuz büyüyor ve kendi kontrolünü ele almak istiyor, bunun için ona kendini yetiştirebileceği bir alan açın ama bu alanın sınırları olsun çünkü o hala büyümek üzere olan bir çocuk. Oğlunuz sınırlarınızı test etmeye çalıştığında bu sınırların yerli yerinde durduğunu ve bunlara uyması gerektiğini oğlunuza nazikçe hatırlatmalısınız.

Çatışmak normaldir, hazırlıklı olun.

Hem oğlunuzun hayatında hem de sizin hayatınızda birçok değişimin yaşandığı bu dönemde aranızda bazı çatışmaların yaşanmasından daha doğal ne olabilir ki? Bu çatışmaları tamamen önlemeye değil, ortaya çıktıklarında uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaya çalışın. Eğer bu çatışmaların üstesinden birlikte ve uygun yollarla gelebilirseniz oğlunuzla ilişkiniz dönüşür, güçlenir. Bir çatışma yaşadığınızda oğlunuzla bu çatışmanın kaynağına inen bir konuşma yapın. Ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi ve ne beklediğinizi açık ve net bir şekilde anlatın; oğlunuzun da kendini ifade etmesine fırsat verin. Gerekirse özür dileyin ve ortak bir çözüm bulabilmek için harekete geçen siz olun.

Aranızdaki bağı güçlendirin.

Oğlunuzla aranızdaki bağın giderek zayıfladığından mı şüpheleniyorsunuz? Bunu önlemek için yapabileceğiniz en basit şey birlikte vakit geçirmek. Evet, belki oğlunuz bu dönemde sizinle vakit geçirmekten çok kankalarıyla takılmayı tercih ediyor olabilir ama siz de ona cazip teklifler sunarsanız sizi reddetmeyeceğini düşünüyoruz.

Mümkünse bir hafta sonunuzu oğlunuza ayırın. Onun hep gitmek istediği bir yere yolculuk yapabilirsiniz, yeni bir şehri keşfedebilir ya da belki oğlunuzun macera arzusuna hitap edecek bir orman kampı planlayabilirsiniz. Birlikte sinemaya ya da tiyatroya gidebilir, günün sonunda güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Oğlunuzun birkaç arkadaşını da alıp paintball, futbol, basketbol oynamaya gitmek de hiç fena bir fikir değil.

Plan yaparken oğlunuzun isteklerini ve zevklerini göz önünde bulundurmayı unutmayın. Bunun yazıldığı kadar kolay olmadığını biliyoruz ama oğlunuza zaman ayırmalısınız.

İşbirliğinin sizi birbirinize tahmin ettiğinizden daha çok yakınlaştırabileceğini biliyor musunuz? Haydi, ortak hedefler belirleyin.

Paniklemeyin, ortak hedef deyince ille de birlikte Guinness Rekoru kırmanız gerektiğini düşünmüyoruz. Oğlunuz sporla ilgileniyorsa onu bir yarışa katılması için teşvik edebilir ve yarışa hazırlık sürecinde antrenmanlarında ona eşlik edip destek verebilirsiniz. Oğlunuz sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş bir çocuksa önem verdiği bir konuda onunla bir proje planlayabilir, bu proje için kaynak araştırması yapabilirsiniz.

Oğlunuza güvenin ve güvenilir olun.

Güven, iki taraf arasında karşılıklı gerçekleştiğinde güzeldir. Oğlunuza güvenin ve ona güvendiğinizi gerek sözlerinizle gerek davranışlarınızla hissettirin. Sizin ona güvenmeniz, onun da size güvenmesini kolaylaştıracaktır. Oğlunuz size güvenip bazı özel şeyleri sizinle paylaşıyorsa ona saygılı olun ve aranızda konuşulanları başkalarıyla paylaşmayın.

Arkadaş gibi olacağım derken ebeveyn gibi davranmayı unutmayın.

Bazı ebeveynler çocukları ergenlik dönemine girdiğinde onunla arkadaş gibi olmak için o kadar çok çalışırlar ki bazen anne-baba olmaları gerektiğini unuturlar. Evet; çocuğunuzun bu zorlu dönemde kendisini dinleyen, anlayan ve birlikte eğlendiği arkadaşlara ihtiyacı var ama aynı zamanda onun yanında olan, gerektiğinde ona sınır koyan, onu koruyan ebeveynlere de ihtiyacı var. Sizin ergenlik döneminizin yıllar öncesinde kaldığını ve artık anne-baba olduğunuzu hatırlayın, ona göre davranın.

Oğlunuzu kıyaslamayın.

Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamaktan sadece bu dönemde değil her zaman uzak durmalısınız. Oğlunuzla ortak beklentileriniz olmayabilir ya da oğlunuz beklentilerinizi karşılayamıyor olabilir ama siz ne kadar beğenmeseniz de bu onun hayatı ve siz sadece bir noktaya kadar ona müdahale edebilirsiniz. Oğlunuzu ondan daha başarılı, daha atletik, daha kibar, daha güçlü, vs. olan diğer çocuklarla kıyaslamanız sihirli değnek etkisi göstermeyecektir, buna emin olabilirsiniz. Oğlunuzu ve kendi gençliğinizi kıyaslamak ise muhtemelen ona hiç yardımcı olmayacak, sadece kendisini ebeveynleriyle bir yarış içerisinde hissettirecektir.

Duyguları, düşünceleri ve davranışları konusunda farkındalık kazanmasına yardım edin.

Oğlunuz artık duygularını, düşüncelerini fark edip ifade edebilecek ve davranışlarını bu doğrultuda düzenleyebilecek bir yaşta. Neyi ne zaman ve neden hissettiğini ayırt etmesi için ona destek olabilirsiniz. Yoğun duygular hissettiğinde ya da zihni bazı düşüncelerle meşgul olduğunda derin bir nefes alıp o an ne hissettiğini ve düşündüğünü anlaması için biraz beklemesi gerektiğini oğlunuza öğretin, böylece oğlunuzun davranışlarını kontrol etmesi kolaylaşır ve sonradan pişman olacağı şeyler yapma ihtimali azalır.

Sevgili konusunda saygılı olun.

Ergenlik döneminde gençler romantik ilişkilere ilgi duymaya başlarlar. Oğlunuzun sevgilisi varsa bunu saygıyla karşılayın ve ona destek olun. Sevgilisiyle birbirlerine karşılıklı sevgi ve saygı duymaları gerektiğini hatırlatın. Oğlunuz sizin uygun görmediğiniz bir ilişki yaşıyorsa bu ilişkiyi bitirmesini söylemek iyi bir çözüm olmayacaktır, bunun yerine oğlunuzun durumu tekrar değerlendirip kendi iradesiyle bir karar almasını sağlamalısınız. Oğlunuz birini ne kadar çok severse sevsin ilişkideki iki taraf da istemediği sürece cinsel birliktelik yaşanmaması gerektiğini ve “hayır”ın her zaman “hayır” olduğunu bilsin.

Kontrolü kaybeden siz olmayın.

Oğlunuzun öfkesiyle ya da heyecan arayışıyla, melankolik ruh haliyle ilgilenmenin sizin için ne kadar yorucu olabileceğini tahmin edebiliyoruz. Siz de bazen tıpkı onun gibi kontrollü davranmakta zorlanıyor ve bazen ne yapacağınızı şaşırıyor olabilirsiniz ama bunun sık sık gerçekleşmesine izin vermeyin. Siz sakin kalan ve dengeleyen kişi olmalısınız. Her zaman bir yetişkin gibi davranmak ve mümkün olduğunca doğru hareket edebilmek kolay değil, bu nedenle tedbirinizi alın: Sosyal hayatınızı canlı tutun, doğru beslenin, iyi uyuyun, kendinize iyi bakın.

Kaynaklar:

– 9 Tips for Communicating With Your Teenage Son

( https://www.psychologytoday.com/blog/hope-relationships/201404/9-tips-communicating-your-teenage-son )

– Activities to Do With Your Teenage Sons

( https://www.livestrong.com/article/1005987-insecure-teenage-boy-need )