Yaşlılık Ve Aile
Yaşlılık Danışmanlığı Nasıl Yapılır?
Yaşam döngüsünün doğumla başlayan süreci, yaşlanma ile dönüşümünü tamamlar. Yaşlanmanın biyolojik, fizik, sosyal, bedensel, zihinsel değişim ve dönüşümleri vardır. Değişimler, yaşamın diğer dönemlerine göre daha çok kayıpla ilgilidir. Hemen her düzeydeki değişim ve dönüşümler, ruhsal yaşam ve ilişkiler üzerinde de doğrudan etkiler yaratır.
Üretkenlik ve olgunluk döneminin ardından bedensel değişimler ilk olarak kendini göstermeye başlar. Kadınlarda menapoz denen doğurganlığın kaybolmasına bağlı hormonal değişimler gündeme gelir. Bedenin tıpkı ergenlik dönemindeki ruhsal dengeyi bozması gibi bu kez de uzun yıllar içinde yaşanan dengeyi bozar. Bireyi sarsar. Uyum yapmaya zorlar.
Gelişimin tersi bir ilerlemede kendini bazen krizlerle gösterir. Zaman içindeki değişimler bazı fiziksel, zihinsel becerileri ve sosyal statüyü değiştirmektedir. Yaşanan yıllara göre, yaşanabilecek yıllar azalmaktadır. Değişimler devam ederken, insan yaşlandıkça uyum yapma becerileri de zayıflamakta, savunmaları katılaşmaktadır. İlişkiler ve ilişkilerdeki rolleri değişmektedir. Bu nedenle, aile ve eşler arası ilişkilerde zorlanma olabileceği gibi psikolojik rahatsızlıkların gündeme daha çok gelmesi de söz konusudur. Yaşlanma döneminde en sık rastlanan sorunlardan biri depresyondur. Kayıpların yası yeterince tutulamadığında depresyon ve kaygı bozuklukları artmaktadır. Diğer psikiyatrik, nörolojik ve fiziksel hastalıklarında tabloya eşlik etmesi halinde sorun daha çok büyümektedir. Yaşlanan kişi durumunun çok farkında olmayabilir. Psikolojik veya psikiyatrik desteğe gereksinim duymayabilir. Böyle durumlarda genellikle etrafındaki insanların yönlendirmesi, teşvik etmesinde fayda vardır.
Yaşlı insanlarla yapılan terapilerde yaşam döngüsünün gerektirdiği değişimlere uyum sağlama, başına gelenleri anlamlandırma, hayata yönelik yeniden umut yaratma, benlik bütünlüğünü ve kendilik değerini korumaya yönelik çalışılmaktadır. Eş ve çocuklarla yeni duruma uygun ilişkiler geliştirmek önemli hedeflerden biridir.
Çocuk ve torunlar söz konusu ise, yaşam ve gelenekle ilgili ailevi ve sosyal değerlerin aktarılması önemli hale gelir. Kendinden sonraki nesillere yeni değer ve bilgileri öğretmek, aktarmak yaşlılar için önemlidir.
Yaşlanmanın diğer bir sonucu da, yalnızlık sorunuyla yüz yüze gelmedir. Yalnızlıkla nasıl baş edileceği, hayattan nasıl doyum sağlanabileceği, ertelenmiş ve gerçekleşmemiş beklenti ve hobilerin yaratılmasında, ele alınmasında fayda vardır.
Ailelerle ilgili olarak ta yaşlı bakımı sorunlarının konuşulması, çözüme kavuşturulması gerekir. Yaşlanma konusunda her ailenin tutum ve alışkanlıkları farklıdır. Yaşlanan bireyin huzurevi veya bakıcı sorunlarının çözülmesi bazen krize neden olabilmektedir.
Sözü edilen tüm olgularda bireysel, eş ve aile ile psikolojik desteklerden faydalanılabilir. Nörolojik sorunlarda da ailenin sorun hakkında bilgilenmesi, nasıl bakım verileceğini öğrenmesi gereklidir. Özellikle, Demans (Bunama) gibi durumlarda ailenin de destek alması önerilir. Psikolojik destek çalışmasında, kısa süreli, çözüm odaklı ve destekleyici terapiler yoğun olarak kullanılmaktadır.