Yas Süreci ve Terapi
Yas Süreci ve Emdr Yaklaşımı
Kayıp insanın hayatı boyunca karşılaşmakta olduğu bir süreçtir. Ancak insanı derinden etkileyen kayıpların başında sevdiği kişinin ölümü gelmektedir. Bu durumu yaşayan kişi doğal olarak yas sürecine girmektedir. Yas insanın aşması gereken doğal bir döngüdür. Ancak normal yas ile travmatik yas birbirinden farklıdır.
Normal yas sürecinde kişiler aşamalı olarak farklı evreler geçirmektedir. İlk olarak kişi kaybettiği insanın ölümünü kabul etmekte zorlanır. Bu süreçte kişiler şok ve inkar aşamasındadır. Bundan sonraki evrede kabullenme vardır. Ancak bu duruma sosyal geri çekilme, yalnız kalma isteği ve insanlardan kaçınma durumu eşlik etmektedir. Bu iki aşama sağlıklı bir şekilde normal seyrinde giderse son evreye gelinir. Bu evre ise yaşama adapte olma ve hayatını devam ettirebilmeyi kapsamaktadır.
Travmatik Yas Belirtileri Nelerdir?
Travmatik yasda ise yukarıda bahsedilen süreç tamamlanmamıştır. Kişilerde anksiyete, depresyon semptomları, suçluluk, işlevsizlik, intihar düşünceleri ve çatışmalar görülmektedir. Kişinin yas sürecinin travmatik, uzun ve karmaşık bir şekle dönüşmesinin altında bir dizi etken olabilmektedir.
Ölüm şekli yas sürecinde travmatik etki oluşturan sebeplerdendir. Ölen kişinin vefatı ani bir şekilde, hastalık süreci sonunda, kaza sonrası, doğal afet sonucu ya da başka türlü travmatik şekilde gerçekleşmiş olabilir. Bu duruma etki eden diğer bir faktör ise ölen kişi ile kaybı yaşayan kişi arasındaki ilişki, duygusal bağ ve yakınlık derecesidir.
Travmatik Yas ve EMDR Terapi
EMDR yaklaşımı olması gerektiği gibi yaşanılamayan, karmaşık ve travmatik şekle dönen yas sürecinde etkili bir yaklaşımdır. EMDR yaşanması gereken aşamaların sağlıklı bir şekilde yaşanmasına yardımcı olmaktadır.
Kişinin ölümü kabul etmesine engel olan anıları (ölüm haberini duyduğu ya da ona şahit olduğu an, kendini çaresiz hissettiği anlar, onu en çok etkileyen, sürekli gözünün önüne gelen sahneler, rüyalarında sürekli gördüğü kabuslar gibi.) tekrar kontrollü bir şekilde işlenir.
Bunun dışında ölen kişi hayatta iken, birbirleri ile yaşadıkları çatışmalar ya da pişmanlıklar olabilir. Bu durum kişide suçluluk duygusu oluşturabilir. Aynı zamanda vefat eden kişiyle ilgili umutlar, beklentiler ve hayaller olabilir. Bu durumun oluşturduğu boşluk duygusu yaşanabilir. Bunların dışında kişinin daha önce yaşadığı kayıpları ya da travmaları süreci uzatan tetikleyicileri olabilir. Bütün bu durumlar EMDR terapi sürecinde ele alınır ve sağlıklı bir şekilde işlenir. Kişi bu terapi şeklinde yaşaması gereken evreleri yaşar ve sağlıklı bir yas tamamlanır.